IV. ULUSLARARASI AVRASYA ÇALIŞMALARI SEMPOZYUMU SONA ERDİ
IV. ULUSLARARASI AVRASYA ÇALIŞMALARI SEMPOZYUMU SONA ERDİ
İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) Edebiyat Fakültesi ev sahipliğinde Farabi Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (FAMER) tarafından IV. Uluslararası Avrasya Çalışmaları Sempozyumu ilk gün açılış töreni gerçekleştirildi.
Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda düzenlenen Sempozyum, İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunun ardından bir grubun müzik dinletisi ile başladı.
FAMER Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kızılcık, açılışta yaptığı konuşmada, dijital ortamda hazırladıkları sempozyumun açılış programını küresel salgın nedeniyle az sayıda davetli ile yüz yüze yapmayı planladıkları için Cemil Bilsel Konferans Salonu’nu tercih ettiklerini söyledi.
FAMER’in kuruluş tarihi olan 12 Aralık 2016’dan bu yana çeşitli konularda sempozyum, konferans, seminer, panel, kongre gibi bilimsel toplantılar gerçekleştirdiğine dikkati çeken Kızılcık, bunun yanı sıra birçok dil ve kültürü geliştirmeye yönelik çeşitli kurslar düzenlediklerini dile getirdi.
‘’FARABİ BÜYÜK BİR İSLAM DÜŞÜNÜRÜ VE FİLOZOFUDUR’’
Kızılcık, ‘’İnceleme ve araştırma faaliyetleri kapsamında bilimsel eserler yayınlayıp, bültenler neşretmiştir. FAMER Farabi Kazak Milli Üniversitesi ile birlikte 3’ü Farabi 3’ü Avrasya Çalışmaları olmak üzere toplam 6 uluslararası sempozyum gerçekleştirdik. Bu yıl ise üniversitemizde Farabi Sempozyumu ile Avrasya Çalışmaları Sempozyumu’nu birleştirdik ve IV. Uluslararası Avrasya Çalışmaları Sempozyumu’nu düzenledik.’’ diye konuştu.
Bu sempozyuma, Türkiye, Kazakistan başta olmak üzere Özbekistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Macaristan, Ukrayna, Amerika, Irak, Suudi Arabistan Cezayir’den çeşitli üniversitelerden 70’den fazla araştırmacı ve akademisyenin katıldığını belirten Kızılcık, sözlerini şöyle tamamladı:
‘’Farabi, büyük bir İslam düşünürü, Türk bilge ve filozofudur. İslam’ın altın çağı alarak adlandırılan bir asırda Farabi ilim ve hikmeti Müslümanların yitik malı olarak görmüş Felsefe’yi İslam dünyasına uyarlamayı bilmiştir. İslami ilimlere farklı bir bakış açısı getirmiştir. Batı felsefesine yeni anlamlar kazandırmıştır. Bu konuları 12 oturumla 70’den fazla araştırmacı ve akademisyenlere bırakmak istiyorum.’’
Farabi Kazak Milli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Aslan ise, Kazakistan, Birleşmiş Milletler ve UNESCO tarafından 2020 yılının Farabi yılı olarak ilan edildiğini ifade etti.
Dünya’nın birçok ülkesinde Farabi yılı dolayısıyla düzenlenen birçok etkinliğe katıldıklarını anlatan Aslan, ‘’19 Ekim’de UNESCO ile ortak etkinlikler düzenledik. Farabi hakkında 7 eser bastık, El Farabi Youtube kanalı kurularak, 100’den fazla video bu kanaldan yayınlandı. Farabi Kazak Milli Üniversitesi Farabi’nin tanıtılması için dünyanın farklı ülkelerinde 12 Farabi Merkezi açmış. Bu yıl Avusturya, Romanya, Meksika gibi birçok ülkede de 20 Farabi Merkezi daha açılacaktır.’’ dedi.
‘’BU YILIN FARABİ YILI OLMASI İNSANLIK İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR’’
İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi de, bu yılın Farabi yılı olmasının insanlık için büyük önem taşıdığını belirtti. Farabi’nin bulunduğu çağda İslam düşüncesini ve anlayışını batı düşüncesi ve felsefesi ile ile birleştiren, onu yorumlayan ve ona hayat veren bir insan olduğunu vurgulayan Develi, bilimin her alanında insanlığa ölmeyecek eserler bıraktığını söyledi.
Develi, ‘’Aradan 100 yıllar geçti İslam medeniyetinin yeniden dirilişine sahne olan topraklar yani Kazakistan bugün yeni bir kültür ve bilim hamlesi içerisinde. Biz Türkiye’de aynı hamleyi yapmaya gayret ediyoruz. Bunu yaparken tıpkı Farabi’nin yaptığı gibi evrensel kültüre, bilgiye ve medeniyete sırtımızı dönmeden kendi köklerimizden de beslenerek bunları yapmaya çalışıyoruz. Farabi Araştırma Merkezi’nin kurulması ile hem İstanbul Üniversitesi hem de Farabi Kazak Milli Üniversitesi arasında çok ciddi bir öğrenci ve öğretim üyesi değişimi gerçekleşmeye başladı. Bu durum bütün üniversitelere ve başka ülkelerin üniversitelerine örnek olacak bir iş birliğidir. Çünkü aynı köklerden besleniyor, aynı yüksek hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz. Ümit ederim bu yıl vesilesiyle Farabi’den ve başka düşünürlerden alacağımız ilham ile gençlerimize yeni bir yön vermek, istikamet vermek ve onları gelecekte de yüksek hedeflere ulaşacak şekilde yetiştirmek mümkün olacaktır.’’ diye konuştu.
‘’İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, DÜNYA’NIN EN BAŞARILI 500 ÜNİVERSİTESİ ARASINDA’’
İ.Ü. Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise, İstanbul Üniversitesi’nin 2020 yılında da dünyanın en başarılı 500 üniversitesi arasında Türkiye’yi temsil eden tek Türk üniversitesi olduğunu belirterek, akademik performansı, bilimsel yetkinliği ve öğrenci potansiyeli ile Türkiye’nin öncü üniversitesi olmaya devam ettiğini vurguladı.
Dünya’nın ilk 500 üniversitesi arasında olma başarısını 18 yıldır sürdüren İstanbul Üniversitesi’nin dünyanın birçok güzide üniversitesi ile iş birliği anlaşmaları yaptığını hatırlatan Ak, bu üniversiteler arasında ilk 500’e girmeye hak kazanan Farabi Kazak Milli Üniversitesi’nin de yer aldığını söyledi.
Farabi Kazak Milli Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi’nin 2016 yılından itibaren birçok ortak projeler ve bilimsel faaliyetler gerçekleştirdiğini dile getiren Ak, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
‘’FAMER, Farabi Kazak Milli Üniversitesi ile 6 adet ortak bilimsel faaliyeti başarı ile icra etmiştir. FAMER, bugünde Farabi anısına IV. Uluslararası Avrasya Çalışmaları Sempozyumu’nu gerçekleştirmektedir. FAMER, adı geçen üniversite ile birlikte düzenlemiş olduğu “İslam’ın Altın Çağında İlimlerin Gelişmesine Katkı Yapan Bilim Öncüleri” konulu IV. Uluslararası Avrasya Çalışmaları Sempozyumu’nu destekliyor ve ilim dünyasına katkı sağlayacağını ümit ediyorum. Hayatının büyük bir bölümünü felsefe başta olmak üzere birçok alanlarda 100 kadar eserini telif etmekle geçiren Farabi, mantıkla ilgili çalışmalarından dolayı kendisine Aristo’dan sonra Muallim-i Sani ünvanı verilmiştir. Farabi Kazak Milli Üniversitesi’ne sempozyuma yaptıkları katkılardan ötürü teşekkür ediyor, sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum. FAMER’in Farabi Kazak Milli Üniversitesi ile iş birliğimiz devam edecektir.’’
''İSLAM MEDENİYETİ GEÇMİŞİ KAVRAYAN VE GELECEĞE YÖN VEREN BİLİM VE BİLGİ MERKEZİDİR''
Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly da, bu yıl 2020 UNESCO Farabi yılı anısına düzenlenen programda diğer paydaşlarla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek, bu organizasyonu yapan İstanbul Üniversitesi ve FAMER'e katkılarından ötürü teşekkür ettiğini ifade etti.
Saparbekuly, ''Bilim Tarihi açısından bakıldığında bilim sürekli göç halinde olmuş. Bilim yaşama hayatı bulduğunda ise konakladığı Coğrafya'da var olmuştur. Hayati köprü vazifesi gören İslam Medeniyeti geçmişi kavrayan ve geleceğe yön veren bilim ve bilgi merkezidir. İslam Tarihi'nde fikir ve yaklaşımlarıyla yıldız ve sembol hale gelmiş bir çok isimler vardır. Örneğin İbn-i Sina, Farabi, Biruni ve Harazmi gibi filozoflar insanlık ilmine yön vermiş bilim adamlarıdır. Dünya medeniyetlerinin ayrılmaz bir parçası olan antik Turan bölgesi Asya ile Avrupa'yı sadece Coğrafi olarak değil, manevi ve kültürel olarak da birbirine bağlamaktadır. Bu bağlamda Kazakistan'ın kurucu Cumhurbaşkanı Elbaşı Nursultan Nazarbayev'in ''Büyük Bozkır'ın Yedi Yönü'' başlıklı makalesinde yazdığı şu sözleri hatırlatmak isterim; Tarih ve Coğrafya Türk devletleriyle büyük göçebe imparatorlukları sürekliliğinin çok özel bir modelini oluşturdu. Bu devletler uzun yıllar birbirinin yerini alarak, Orta Çağ'da silinmez iktisadi, siyasi ve kültürel izler bıraktılar.'' diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Nur-Sultan Büyükelçisi Ufuk Ekici ise, sempozyumu düzenleyenlere, emeği geçenlere teşekkür ederek, sempozyumun bu alandaki çalışmalara katkı sağlamasını ve yararlı olmasını dilediğini belirtti.
Özellikle son yıllarda Türk Coğrafyasında yer alan ülkelerin birbirlerine yaklaştırmaları, ortak menfaat temelinde ilişkilerini bir çok alanda geliştirme ve iş birliğini yoğunlaştırma gayretlerine gitmelerinin önemine dikkati çeken Ekici, ortak değerlerin araştırılması ve kayıt altında alınması çalışmalarının da arttığını dile getirdi.
Ekici, ''Bazıları dünyaca tanınmış olan bu topraklarda doğmuş ve yetişmiş bilim ve düşünce insanlarının da daha fazla ilgi uyandırdığını ve çalışmalarının daha yakından incelendiğini görmek memnuniyet vericidir. Esasen bilim evrensel bir olgudur. İlimin ve bilimin geliştirilmesi ve gelişmesi de evrensel çalışamların ve gayretlerin ortak bir sonucudur. Özelde Türk ve genelde tüm İslam Coğrafyasında bugüne kadar yapılmış olan bilimsel çalışmaların bu alandaki faaliyetlerin ve faaliyet göstermiş olan müslüman ilim insanlarının katkıları da yadsınmamaktadır.'' dedi.
Edebiyat Fakültesi Youtube kanalından canlı yayınının tekrarını izleyebilirsiniz. Sempozyumun ikinci ve üçüncü gün programı zoom platformu üzerinden çevrimiçi yapılacak oturumlarla devam edecek.
Törene, Türkiye Cumhuriyeti Nur-Sultan Büyükelçisi Ufuk Ekici, Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, İ.Ü. Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Farabi Kazak Milli Ünv. Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Arslan, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi ve İ.Ü. Türkiyat Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Balcı’nın yanı sıra diğer davetliler de katıldı.
Sempozyum açılışı, katılımcıların fotoğraf çekimi ile sona erdi. Üç gün boyunca devam eden Sempozyum, yapılan diğer oturumlarında bitmesiyle sona erdi.
Edebiyat Fakültesi Kurumsal İletişim Birimi